Okumak niyetiyle elinize aldığınız bu küçük kitap, yaşanmış acı bir tecrübenin birebir kayda geçirilmesinden ibarettir.
Kitapta okuyacağınız hadiselerin uzayda bir gezegende hayal edilmiş hadiseler silsilesi olmasını hakikaten çok isterdik. Ne yazık ki, bu ülkede, bugün halen hayatta olan siya-setçilerin yaşattığı acı bir tecrübenin esefle yazılmasıyla bu kitap ortaya çıktı.
Siyaset kurumunun nasıl yozlaştığını, bürokrasinin nasıl kör olduğunu, memurların ne kadar cehalet içinde yaşadığını ve bunun farkında olmadıklarını kitabı okuyunca daha iyi anlayacaksınız. Türkiye’de güzel işler yapmak isteyen insanların önüne ne büyük ve anlaşılması zor engeller çıkarıldığını okuduğunuz zaman, siyasetçilerin ve bürokrasinin kafa yapısını göreceksiniz. İsterdik ki kütüphanemizi kurarken hiçbir engelle karşılaş-mayalım ve böyle bir kitap hiç yazılmasın… Türk insanının bilhassa Anadolu’da, kültür ve sanat hususunda büyük başarılar gösterememesinin temelinde siyaset ve bürokrasi-nin çıkardığı engeller bulunduğunu bizzat yaşayarak gördük. Küçük yerleşim yerlerin-deki siyasetçilerin bürokratların kendi insanlarına nasıl manevi zulüm uyguladıklarını bu kitapta okuyacaksınız. İnsan olabilmenin, aklını kullanmaktan ve inancının şuuruna sahip olmaktan geçtiğini, bütün bunların da okumakla elde edilebileceğini tekrar anla-yacaksınız. “Mevzuat Hazretleri”nin ne aşılmaz bir duvar olduğunu bu küçük kitapta göstermeye gayret ettik… Şükür ki bu ülkede yine de az çok hukuk ve hukuk adamları var da kütüphanemiz mühründen kurtuldu ve milletimizin hizmetine sunuldu…Arzumuz, dünya durdukça kütüphanemizin milletimizin hizmetinde olması, kütüpha-neden kitap okuyan nesillerin millete ve insanlığa Allah rızası için hizmet etmesidir…Ücra bir köye kütüphane kurmanın mânâsız ve gereksiz olduğunu söyleyenler de çıktı elbette. “İlim Çin’de de olsa talep ediniz” kutlu sözünün izinde yürüyenler için, kütüp-hanenin nerede bulunduğunun ne önemi vardır. İlim öğrenmek isteyen için mekânın uzaklığı diye bir sebep yoktur… Ecdadımız, insanımıza hizmet etmek için en ücra yer-lere kadar gitmiş ve eserler bırakmış. Biz de atalarımızın yolunda yürürsek, yeniden cihana hakim olabilir ve adaletle hükmedebiliriz. İnsan, okudukça cehaletinin daha çok farkına varmalı, cehaletten kurtulmak için daha çok okumalıdır. Terakkînin yolu bu değil midir? Kütüphanemizin kurulması merhalesinde desteklerini madden ve manen esirgemeyen dostlarımıza can ü gönülden teşekkür eder, bu mütevazı kütüphanede oku-mak istediğiniz çok eserler olduğunu unutmamanızı dileriz…