0 yaşında odamda kurduğum küçücük dünyam, bana yara verenlere çok gelmiş olsa gerek,duvarlarıma irin ruhlarından çemberler, her gece bitip geçmeyen sesleri ile, ayakta tutmaya çalıştığım dünyamı başıma yıkmışlardı.
Hiçbir zaman annemin yiyemeyeceği yüzlerce pasta yaptım; hiçbiri birlikte yediğimiz pastalardaki mutluluğu bana vermedi.
İnsan en çok canı yanınca gülüyor; ben çok gülüyorum, acılarımı mutlulukla harmanlayıp kahkaha ile etrafıma saçıyorum, bu bir çeşit isyan en büyük eylemim gülümsek, en güçlü silahım; kahkahalarım.
Gerçek aşk yok demeyin. Gerçek aşk var; sadece onu yaşayacak kadar yürek yok hiç birimizde!
Herkes, bu hayatta öyle ya da böyle birşey ile savaş vermekte, bu savaş doğrultusunda yara alıp acı çekmekte fakat insanların, yaşamda hangi konumda olduğu verdiği savaş, çektiği acı ve bu iki olguya verdiği güç belirler.
En son güzel uyuduğumun, en çok güldüğüm günün üzerinden çeyrek asır geçmiş bile.