Aynı topraklarda yetişen buğdayları aynı değirmende öğütüp.
Aynı fırında pişiren, aynı şekilde yiyen, aynı çeşmeden aynı suyu içen,
Aynı yağmurda ıslanıp aynı sokaklarda üşüyen,
Aynı ağacın meyvelerinden aynı tadı alan ,
Aynı manifaturacıdan aldıkları kumaşları
Aynı terziden elbise olarak diktirip giyen insanlar aynı dilleri konuşup,
Aynı dinlere inanıyorlar…
Yıllardır aynı şehirlerde yaşayıp,
Aynı imkanlardan yararlandıkları halde bazıları neden ayrılarak ayrı devlet kurmak istiyorlardı.
Şehrin huzurunun, rahatlığının bozulmasının kime yararı olacaktı.
Kim karıştırıyordu ortalığı.
Ne gerek vardı ayrılığa, ayrı devlet kurmaya…
Üstelik bu amaçla taraftar toplayabilmek için insanlara zulmetmeye…
Müslümanlar Hz. İsa’nın peygamber olduğuna inanıyorlar, saygı duyuyorlar da, neden ötekiler Hz. Mhammed (s.a.v) için aynı duyarlılığı göstermiyorlardı.