Bütün kitâbî ve zâhirî bilgiler, hakikatte tohumlara benzer. Tohumlar, toprağa ekilmeyip sadece ambarda kaldığın da yıllar geçsede onlar yine tohumdan ibaret kalırlar. Üstelik bazen de haşerâta yem olurlar. Bunun gibi, kitâbî ve zâhirî bilgiler de yalnızca satırlarda veya raflarda kaldığında durum aynıdır. Buna mukâbil toprağın bağrına ekilen tohumlar ise, vasıflarına göre inkişâf eder, fidan olup serpilir. Hattâ bazıları de vâsâçınarlar hâline gelir. Tıpkı bu şekilde gönül toprağına ekilen ilim, irfan ve ilâhî aşk tohumlarıda, kalpleri birer mâneviyat bahçesi hâline getirir ki, onların gerçek meyveleri, yani kemâl tecellîleri ömrün her mevsiminde tezahür eder. Hayatı, Hakk`a muhabbet ve Hakk`ı gönülde tanıyabilme tecellîleri içerisinde, sadakât, takvâ, ihlâs, diğergâmlık, infak ve fedakârlık tezahürleri ile dolu olarak geçirebilen mü`minlere ne mutlu!
Yâ Rabbî! Bu fânî âlemin bin bir ıstırap ve imtihanında üzerimize sabır ve sebât yağdır! Hastalara deva, dertlilere şifa, borçlulara eda ihsan eyle! Ey muhabbet, mârifet ve merhamet hazinesi olan Rabbim! Bütün acıları lezzete, bütün elemleri safâya ve bütün seyyiâtımızı hasenâta tebdil edecek, hasretimizi yakınlığa ve fânîliğimizi ebedî vuslata dönüştürecek gerçek muhabbetler ve mârifetler ile ömrümüzü müzeyyen eyle. Bizleri ancak aşkı Muhammedî ile huzuruna erdir! Sev, sevdir, sevindir Allah`ım!.. Âmîn!..