Türkiye’de gerek akademi çevrelerince gerekse sivil toplum kuruluşlarınca son yıllarda giderek artan bir düzeyde Anadolu’nun toplumsal yaşamının tarihselliği ve sosyolojik sınırlarıyla ilgili mikro çalışmalar yürütülmektedir. Sosyal hayatta insanların tutum ve davranışlarını esir eden teknolojik gelişmelere karşın mikro düzeyde yerel kimliklerin tanınması ve yeniden benimsenmesi amacıyla bu tür çalışmaların önemi büyüktür.

Bu çalışma, bir mikro tarih denemesi olarak arka plana itilmiş yaşam öyküleriyle bunların sürdürüldüğü mekânların, toplumsal hafızadaki karşılığının yeniden üretilme süreciyle ilgilenmektedir. Şüphesiz ki mekânlar, gündelik veya teknik ihtiyaçların karşılandığı merasimlerinden fazlasını barındırır. İnsanın mekânla ilişkisi elbisesiyle olan ilişkisine benzer. Böylelikle bu mekânlar ve müdavimleri arasında organik bir bağ tezahür eder ve bu ilişki, uzun bir süre boyunca iki tarafı da toplumsal bellekte canlı tutarak varlığını devam ettirir. İşte elinizdeki bu eser de, Muş’un Bulanık ilçesinin tarihi bir beldesi olan Mollakent’in, tarihsel kimliği, sosyolojik yapısı ve kültürel zenginliğini, mekan-insan bağlamında incelemeye çalışmaktadır.