Moğol ordusu, sadece kafasına estiği gibi kılıç sallayan bozkır kaçkınları tıoluluğu değildi. Savaş teknolojisini kendilerine adepte adepte etmekte oldukça hızlıydılar. Çinlilerden aldıkları barutu ve kuşatma tekniklerini oldukça etkin kullanmışlar; katapult, roket, koçbaşı ve sis bombası gibi düzeneklerden fazlasıyla yararlanmışlardı. Özellikle sis bombalarıyla düşmanı şaşırtıyor, rakiplerinin parçalara ayrılmasını sağlıyor ve her bir parçayı kıstırıp imha ediyorlardı. Yine atlı habercilerin –günümüz ordularının telsizcileri gibi- birlikler arsında suretle iletişim sağlaması, Mogollara topyekün ve koordineli operasyon avantajı sağlıyordu.
Cüveyni’ye göre Moğollar, nasıl “avlanıyorlarsa” öyle “savaşıyorlardı.” Geniş bir alana yayılarak tüm bölgeyi kuşatıyor ve oyunun kendi istedikleri bölgede oynanmasını sağlıyorlardı. Amaç, avların hiç birinin kaçmamasını sağlamak ve hepsini öldürmekti.