Misolo’nun en sevdiği şey oturma odalarında bulunan ve duvarın tamamını kaplayan kütüphanedeki kitapları yere indirip bu kitaplardan ev yapmaktı. Düş kurmayı çok seven Misolo kitaplardan yaptığı bu evde yaşayanları hayal ederdi uzun uzun. Bu sabah da, tam evinin bahçesini bitirmişti ki eline daha önce hiç rastlamadığı bir kitap geldi. Misolo merakla kitabın kapağını açtı ve ilk cümleye takılıverdi gözü. “Müziğin dahi ve yaramaz çocuğu Mozart” yazıyordu bu ilk cümlede… ve işte başlıyordu hikâye...