XIII. yüzyıldan itibaren Oğuzların Anadolu’ya gelip yerleşmesiyle Türkçenin batı kolunda Oğuz ağız özelliklerine göre gelişen yeni bir yazı dilinin ortaya çıktığı görülür. XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın ortalarına kadar süren bu dönem Eski Anadolu Türkçesi, Eski Türkiye Türkçesi, Eski Oğuz Türkçesi gibi adlarla adlandırılmıştır. İslâmiyet’in etkisiyle Araplar ve İranlılarla yakın ilişkiler içinde bulunulan bu dönemde pek çok telif, tercüme ve uyarlama eserler meydana getirilmiştir. Bugünkü Türkçenin temelini oluşturan Eski Anadolu Türkçesi XV. yüzyılın ortalarına kadar yazı dili oluşturma sürecindedir.
Osmanlı Türkçesine geçiş döneminde ise büyüyen ve gelişen Osmanlı İmparatorluğu’nun dili olan Türkçe, bilim ve edebiyat dili olarak varlığını koruyup gelişmeye devam etmiştir. Bu süreçte Türkçe; Arapça, Farsça sözcüklerin, tamlamaların ve bazı dinî ifadelerin etkisi altında kalmıştır. Bu döneme ait eserlerde Türkçe sözcüklerin yanı sıra aynı anlamdaki Arapça ve Farsça karşılıklarının, ayrıca uzun ve süslü ifadelerin eserlerde yer almaya başlandığı görülür.
Bu çalışmaya temel teşkil eden Mi῾rācü’n-Nebį Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine geçiş dönemi eserlerindendir.