Tükendi
Stok AlarmıXIX. yüzyıl başları, Türkî devletler adına bir çağın başlangıç noktasıdır. Bu dönemde gerek Azerbaycan’da gerek Türkiye’de yaşanan siyasî ve edebî cereyanlar sadece tarih kitabına değil edebî eserlere de yansır. Dönemin baskılarına ve yaşanmışlıklarına rastlayabileceğimiz Sabahattin Ali’nin ve Mikail Müşfik’in şiirlerinde yaşadıkları dönemin yansımalarını ve etkilerini görmek mümkündür.
Dönemin olaylarını halka aktarmada bir araç olarak görülen aydınlar, bunu şiirlerinde başarıyla işlerler. Bu iki şair, topluma zarar veren dikta yönetiminin baskılarını, kişinin şahsi talep ve karamsarlıklarını, doğa ile yaşadıkları muhasebeleri, vatan ve millet adına yapılan mücadeleleri ve aşkı, dönemin insanının üzerinden tasvir ederek şiirlerinde yoğururlar. Bu durum aynı zamanda şiirlerin ete kemiğe büründüğünün kanıtıdır. Dönemin insanına şiirlerinde yer veren şairler, insanların şiirlerde kendilerini bulmalarını amaçlamışlardır.
Sabahattin Ali’nin ve Mikail Müşfik’in şiirlerinde yer verdikleri belli başlı temaları incelemek maksadıyla hazırlanan bu çalışmada temalar, şairlerin şiirlerinde yoğun olarak işledikleri içerikler temel alınarak hazırlanmıştır. Daha çok dönemin koşullarından etkilenerek şiirlerine kaynak seçen şairler, bunun yanı sıra şahsî duygular neticesinde ortaya çıkan muhtevalara da yer vermişlerdir. Bu temalar, şairlerin edebî kişilikleri ve yaşadıkları dönemin etkileri göz önünde bulundurularak ayrı ayrı incelenmiştir.