Migrenim beni o kadar üzmüş, fakat buna karşılık o kadar sık benimle birlikte olmuştur ki, tıpkı diğer ıstırap veren şeylere alışılması ve (söylemeye dilim varmıyor ama) sonunda maalesef kanıksanması gibi ben de migrenime alıştım. Hatta gün oldu ona şiir bile yazdım. Tıpkı insanın zalim bir kocaya alışması, ya da beraber yaşadığı kötü bir yakınının (anne, baba, kardeş) davranışlarını hoş görmesi ve en nihayetinde rahatsız olmaması ve hatta -ne yazık ki- onu benimsemesi gibi migrenimi kabullendim. Çünkü başka seçeneğim yoktu. Şimdilerde buna *öğrenilmiş çaresizlik* deniyor. Bu kitapta yıllardır yaptığım mücadelemi paylaşmak istedim...