“Can, ‘Mican’ı alır giderim’ diye düşünürken, Mican, ‘Vururlar onu,’ diye Can’ın hayatına kast edilebileceği-nin endişesini yaşıyordu. Derinden ‘Of, of.’ dedi. Çektiği ‘Of’ sesini dağlar duysa sarsılır, dalgalar duysa utancından durulurdu, kim bilir. Hallerini hal bilmediler. Belki de ay yüzlünün hatırına ay yeniden ikiye bölü-nürdü. Ay bölünmese de, Nil yarılırdı. Nil ve Ay’ın sahibi dilerse kim ne diyebilirdi? Ay’ın yarılması, Nil’in bölünmesi mucizeyse, insanın insanı sevmesi de mucize sayılmaz mıydı? diye düşünürken Mican’ın gözle-rine baktı.”
Elinizdeki bu roman; Can Öğretmen ile Ezidi (Yezidi) kızı Mican arasında geçen tertemiz bir sevdayı anlatıyor.