Taş Ev
Nereye gidebilirsin ey Memet
Taş ev orda dururken, yurdunda
Yaralı bir ceylan ya da bir kuş
Ya da ayağı kırılmış bir kırlangıç
Senin kokun eğrelti kokusudur
Çocukluğun var şimdi önünde
Korkusuz krallar gibi uzun
Saklansan gölgen karşıdan aşar
Karşında eğilir kusursuz dereotu
Alnından damlar güz vakti güneş
Gölgeli bulut ya da uzayan yokuş
Çocukluğuna gider çaresiz
Bir kenti bırakıp buralarda