Güzel bir tahsil görüp tasavvufî terbiyeden geçmiş olan mutasavvıf, mütefekkir, din alimi ve şair Mevlana, bilgisini şiirleri ve mensur eserleriyle ortaya koymuştur. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler onun düşünce sisteminin, edebî zevkinin temelini oluşturur. Çünkü o, şairlik ruhuyla beraber Kurʼan’a ve onun fesahat ve belagatına da vakıftır. Mevlana, şiir sevgisini sadece Senaî ve Attar gibi örnek aldığı şairlerin şiirlerini okumakla değil, onları yer yer beyitleriyle kendi şiirine konuk ederek ve okuyucuyu da zevklendirerek göstermiştir. Şiirlerini Farsça yazmış olmasını, ister Türk asıllı şairlerin şiire Farsça yazarak başlaması olarak, ister dilin zenginliği veya hazır üsluba ayak uydurma olarak değerlendirelim, o bu işin hakkını vermiş, şiirleriyle insanları etkisi altında bırakmıştır.