Furkan insanın içindeki Kur’an’dır. Kur’an da insanın dışındaki furkandır. Kur’an sadece dilde bir terennüm, akılda bir düşünce ve kalpte bir duygu olsun diye indirilmiş bir kitap değildir. Kalbe açılan üç kanal vardır ve Kur’an bu üç kanaldan da kalbe nüfuz ve nüzul eder. Kur’an’ı tilavet etmek, Kur’an’ın ayetleri üzerinde düşünmek ve Kur’an’ın gereği ile amel etmek kalbe açılan kanallardır. Dolayısıyla ne kadar çok okursak, ne kadar çok düşünürsek ve gereğiyle ne kadar çok amel edersek Kur’an, kalbimizde o kadar güçlü ve kalıcı bir yer tutar ve bizi Allah’ın rızasına ulaştırır. Kur’an sadece inanç, ibadet, muamelat ve ahlak konusunda değil, aynı zamanda insanın varoluşunun anlam ve amacını idrak etmesini sağlayacak doğru düşünce ve nitelikli tefekkür için de kılavuzdur.