Usta işi eserler ortaya koyan Köklük, klasik “Fareler ve İnsanlar” ikilisini çiftlikten alıp kapitalizmin simgesi ATM’ye yerleştirmiş, böylece hikayenin anlamını daha da derinleştirmiş.
Tamer Baran
Mendil satıcısı Ahmet ile ayakkabı boyacısı Cihan ısınmak için oraya sığınmışken, eli silahlı adamlardan kaçan bir “zengin çocuğu”na denk geliyorlar. Para karşılığı ona yardım etmek istemeleri trajik sonuçlara yol açıyor. Ahmet ve Cihan’ın böyle sefil bir hayat sürmelerine yol açan sistemin simgesi olan bir kuruma ısınmak için sığınmaları insanın içini acıtan bir buluş…
Ama orada da “sistemden” uzak kalamıyorlar, başa çıkamayacakları dertler orada da onları gelip buluyor; böylece oyun eleştiri dozu yüksek bir gerçekçilik zeminine oturuyor.