*İnsan* yaratılmadan önce *Nurdan" ve "Semum Ateşten* ve birbirlerine yakın ve benzer "Doğaüstü" güçlerle donatılmış olan iki ırk yaratılmıştı. Kadim Kureyş lisanında indirilmiş olan Kur`an-ı Kerimde bu iki grup birlikte anıldığında kendilerine *İnsandan önce yaratılmışlar" manasına gelen "Melek" adı ile hitap edilmiştir
Sonraları din adamları "Melek" ismi sadece Nurdan yaratılmışlar için kullanılmaya başlamış *Ateş Irk* mensuplarına ise muhtelif söylemlerde çok çeşitli isimler verilmiş olsa bile genelde Kur`an-ı Kerim de ve sadece bu gruptan bahsedildiği zaman "Cin" adıyla anılmışlardır.
Ateş ırkı da; kendi arasında İblis`e tabı olan "İnkarcılar* ve "Hz. Adem (as)`e secde etmiş olan "İnananlar" olmak üzere ikiye bölünmüştü.
İblise tabı olan Ateş Irkı mensupları kendilerini insana göstermişler doğaüstü güçlerini kullanarak kendilerini "Tanrı" ve "Tanrıça" olarak tanıtmışlar, insanları kendilerine tapmaya zorlamışlardır.
Diğerleri ise İblis`e karşı çıkmışlar insanlardan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışmışlar ve gönderilmiş olan bütün peygamberlere ve tebliğlerine uymuşlardır. Bunlar; (İblis yanlısı olan) kendi ırktaşlarının insana yönelik kötü davranışları karşısında insanlar zorlandıkları zaman insanın yanında yer almış, onları gizlice veya açıktan korumuşlardır.
Hz. Adem (as)`e secde etmiş olan "Cinler" ise; Kur`an-ı Kerim de açıkça belirtildiği üzere bütün peygamberlere ve son olarak Hz. Muhammed (as) ve Kur`an-ı Kerim’e iman etmiş müminlerdir. (Bu konudaki ilgili ayetler kitabın sonuna tablo olarak eklenmiştir.)
Bu kitapta, mümin cinler ile insanların işbirliği içinde İblis ve şürekasına karşı yürüttükleri bir mücadele yüzde doksanı aşkın oranda gerçeklere dayalı olarak anlatılmaktadır.