" Beyefendi, bu gök kubbenin altında hiç kimse hatâdan sâlim değildir. Ancak, günahları sâdece şahıslarını veya yakın çevreleri gibi, dar bir muhîti alâkadar eden, mevziî kalmış hatâlara göz yummak güzeldir. Lâkin kütle idâresinin mesûliyeti altına girmiş kimselerin hatâları kolayına affedilemez. Hattâ belki de edilmemekte fayda melhuzdur. Siyâset sahnesi, kelle koltukta bir ferâgat, bir ferâset ve hattâ fîsebîlillah cihat meydanı olduğu ölçüde ihtirâma lâyıktır. Ammâ işin içine gafletler, basîretsizlikler, şahsî ihtiraslar ve kinler girdiği takdirde de menfur ve ikrâha sezâ bir mezbeledir. "