Sosyal sorunlarla uğraşan hemen herkes, hem kişiler arası, hem de gruplar arası ilişkilerde önyargı ve stereotiplerin önemine yakından tanık olmuştur. Bu nedenledir ki önyargı ve stereotipler, sosyal bilimler alanında temel araştırma konularından biri haline gelmiştir; doğaları, işlevleri, kaynakları ve dönüşümlerine ilişkin teorik bilgi, araştırmalar kadar, siyasal ve pratik amaçlı çalışmalar da teşvik edilmiştir. Dilek İmançer ve arkadaşlarının, stereotipleri çeşitli söylemler ve iletişim olguları çerçevesinde ele alan araştırmaları da bu yaklaşım içinde yer almaktadır.