İslam medeniyeti fikrine ulaşmadan dil meselesini kalıcı, akılcı, genel kabul görür biçimde yürütemezsiniz. İslam medeniyetinin ana dilleri Arapça, Farsça ve Türkçe`dir. Müslüman olan her milletin dilinden kelime alınabilir ve bu kelimeler milli söyleniş kalıplarına sokulur. Her millet kendi milli ağzıyla, şivesiyle o kelimeyi telaffuz eder.
Dil elbette, yaşayan bir varlık olduğu için değişime, gelişime açıktır. Her dile ilişki içinde olduğu milletlerin dilinden yeni kelimeler girer. Ancak işin bir felsefesi varsa, bir medeniyet anlayışı varsa bu bir süzgeç olur.
İslam medeniyetine dahil olacaksın ama bin yıldan beri kullandığın kelimeleri yabancı sayacaksın. Dinin asıl dilini yabancı sayacaksın, İslam`ı öğrenip yıllarca devlet yazışma dili, ilim ve edebiyat dili olarak kullandığın Arapça ve Farsça`yı yabancı dil sayacaksın. Bu ırkçı dil anlayışının devamıdır ve yıllardan sonra yeniden hortlamasıdır yani değiştirdiğiniz kelimeyle eski hastalığın nüksetmesidir.
(Tanıtım Bülteninden)