Şair, yazar ve yönetmen Sophia Dionysopoulou’nun kaynak mitten yola çıkan Medea oyunu, kısa yoğun bir anlatı metni, bir “yeniden yazım” olarak Medea’yı günümüzle ilişkilendiriyor, çağdaş bir yorumla ele alıyor. Yabancı olmaya ve kadınlık durumuna vurgu yapan bir yeni anlatı. Şiddetin ve trajedinin kaynağını yeniden düşündürüyor.
Anlatıda Medea hatırlıyor olanları, yeniden değerlendiriyor ve duyuruyor gerçekleri. Tek kişilik bir anlatıya dönüştürülmüş olan metin bir çeşit hatırlama anı, hesaplaşma anı, yargılama anı, değerlendirme ve dönüşme anı olarak içiçe geçmiş halde karşımıza çıkıyor. Tüm olanların bilgisine sahip olan anlatıcı oyuncu hem Medea’nın kendisi hem Medea mitinin anlatıcısı hem de Medea’nın bugünkü yansıması olarak karşımızda. Şiirsel bir dille anlatılıyor hikâye. Medea bölünüyor anlatıda, lirik monologdan diyaloğa dönüşüyor: Kehanetin sesi geleceği gösteriyor, geçmişte olanların anlatımı adalet arıyor ve şimdinin karanlığında yaşananlar Medea’nın acısını sahici kılıyor. Güçlü karakteri ve ruhunun derinliklerindeki iç çatışmaların öne çıktığı Medea, Yunanca aslı ve Türkçe çevirisi ile birlikte okur karşısında.