Tükendi
Stok AlarmıOsmanlı Devleti’nin son yüzyılı, özellikle savaşların getirdiği zorluklar, felaketler; kaybedilen topraklar, vatandan kopuşun ifadesi olan göçler, kaybedilen hayatlar, esaret vb. sebebiyle, edebiyata kaynaklık edecek kesif bir zaman dilimidir. Esir kampları ise başlı başına bir araştırma sahasıdır. Seydibeşir Esir Kampı’nda nelerin olup olmadığı ise âdeta bir muammadır. Bu bilinmezliğin en önemli sebeplerinden birisi yaklaşık bir asır öncesinde, TBMM’de 15 bin Türk askerinin kasten kör edildiğinin dillendirilmesidir. Acaba durum böyle midir? Gerçekten de kasten kör edilme var mıdır? Varsa bile bu rakam 15 bin midir? Yoksa *teyit edilmemiş bir söylentinin zabıt ceridesinde yer almasına şeksiz ve şüphesiz belge gözüyle bakmayın* diyenlere mi kulak kesileceğiz? Elinizdeki bu kitap, İstiklal Harbi günlerinde, Seydibeşir’deki esaretliğinin son zamanlarında günlük tutan Mustafa Bey’in şahitlikleridir. Sadece 13x9 cm ebadında ve 67 sayfadan oluşan 1920-21 tarihli günlük, Seydibeşir Esir Kampı’ndaki olayların loşluğuna, hakikatin ortaya çıkmasına mum bile tutsa önemlidir.