Bu romanın bir hikâyesi var. Irak Türkleri davasının lideri olarak kabul ettiğimiz ve hâlâ o görüşte olduğumuz, ruhumun ikizi olarak vasıflandırdığım, senelerce aynı kulvarda koştuğumuz Nejdet Koçak’ı anlatan bir hikâyedir.
Günlerin birinde bizim millî dergimiz olan Kardaşlık’ta yayınlanan bir şiirimi eline alıp yüksek sesle okuyordu. Şiirin sonunda şöyle bir ifade geçiyordu:
“Mezar taşım üstünde maviler dalgalansa.”
Baktı uzun uzun ve şöyle dedi:
-Bir roman yazmanı istiyorum senden bir gün. Adını ben koyuyorum: Mavi Urbalılar.