Yazı yazabilmek, onu kitaba dönüştürebilmek zor. Öncelikle bir şeylere güvenmek gerek. Kendisi yaşamamışsa, birikimi yoksa ne yazacak insan, çok zorlanır.
Bir de daktilo veya bilgisayar olmalı, ben 2000-10 yılları arasında daktilo ile yazmıştım tüm yazılarımı. Bilgisayarım yoktu o zamanlar. İlk kez F 7-33 Mannheim adresimdeki Alman komşu hanım sayesinde bilgisayarla tanıştım, onun yardımıyla öğrendim bilgisayarı. Ona çok minnettarım. Daktiloyla yazdığımı söyleyince bana acımıştı, o önerdi bana bilgisayarı, aldırdı, kurdu ve şu an neler biliyorsam o öğretti. Ne günlerdi! Daktilolarımı hippi pazarından tedarik ediyordum, Türkçe klavyeli değillerdi, yazarken çok zorlanıyordum. O süreçte kaç daktilo parçaladım, sayısını hatırlamıyorum. Sadece son daktilomu hatıra olarak sakladım.
Konuyu dağıtmadan toparlayacak olursam kısaca kitap yazmak, onu hayata geçirmek zor derim.
Kitaplarımdan hayata geçirdiklerim yirmi kadar. Son çalışmam elinizdeki ‘Mavi Gölgeler’.