Tutunmuştum kendime, rüzgarda sarsılamaya
inat. Yalnızlık ağacının dalları 4 mevsim
çiçek açar benim ruhumda. Öyle ki, koca bir
çınardır bu ağaç. Kökleri derinlerde, yaşlanmış,
yorulmuş, ama sapasağlam içimde bir yerlerde
kendimi arıyorum yine. Anılarım, ansızın
yakıyor canımı. Bir yalnızlık içindeyim, ama
öyle absürt asalak bir yalnızlık değil bu. Zaruri
bir yalnızlık. Soyutladım kendimi dünyadan,
insanlardan, iki yüzlülüğün hat safhasından,
sevmeyi bilmeyen mahluklardan. Bu yalnızlık
çağa ayak uyduramıyor; hep dışarda, hep
geride...