*Ben ıhlamur ağaçlarını seninle sevdim.
Sonra yaseminleri...
Gökyüzüne kattığın maviyi, kale-içindeki eski caminin önünde seni heyecanla beklemeyi bir de...
Sahi beklemek kaç kişilikti?
Özleminle yürüdüğüm ıhlamur ağaçlı yola ruh veren ayak izlerin mi?
Sana söz vermiştim yıllar önce.
Seni görmeden ölmeyeceğim!
Ve şimdi sözümü tutmaya geldim.*