Bir yaz gündönümü gecesinde, hiç görmediğimiz ama varlığını her yerde, her eşyada ve diyalogda hissettiğimiz Kont’un evinde, mutfağında başlayan ve biten oyun; Uşak Jean ile ev sahibesi Matmazel Julie arasında geçen diyaloglar üzerinden kadın erkek ilişkisini, otorite olgusunu, burjuva ahlakını, varlık sorunsalını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini bize sorgulatır.
Sınıf atlamaya çalışan bir hizmetçi ile otoriteyi reddederek başkaldıran bir kadın arasındaki gerginlik, arzu, diyaloglar ile süren yer değiştirme savaşını bir psikolojik derinlikle bize sunan ve imkânsızlıkla bitiren August Strindberg’in; oyuna dair kapsamlı önsözünün de ilk kez Türkçede yer aldığı Matmazel Julie, şair Atakan Yavuz’un çevirisi ile dilimizde.