Derken, bir masal diğerini yarattı...
Bora, teyzesinin Ayvalık’taki evinde enfes bir yaz tatili geçiriyordu. Doğayla iç içe günler, denizde keyifli saatler, sohbet eşliğinde yakılan mangallar… Elektriklerin kesildiği bir akşam, eniştesi “masal kurma oyunu” oynamayı önerdi. Çünkü masallar karanlığı ve sessizliği severdi. Yaşlı bir oduncunun öyküsüyle başladı her şey. Sonra haber geldi: Albatros Kraliçe Zuhra’nın hükümranlığındaki Kuşlar Sarayı’nda, yolunda gitmeyen bir şeyler vardı...
Çağdaş edebiyatımızın usta öykücülerinden Cemil Kavukçu, Bir Öykü Yazalım mı?’nın ardından, çocukları yeni öyküler kurmaya davet ediyor.