İlk Feminist; 18. yüzyılın sonunda tutucu İngiliz aristokrasisi içinde aykırı bir kadın, Mary Wollstonecraft…
Ve onun, toplum içindeki kadın rolüne yeni bir soluk getiren “kadın” romanı “Mary”, Türkçede ilk defa sizlerle!
Gerek kendi döneminde gerek sonrasında, ideal kadın figürüne ilişkin önemli tartışmalara yol açmış olan Mary, aynı zamanda Wollstonecraft’ın hayatından izler barındırıyor.
1788 yılında “Mary: Bir Kurgu” ismiyle yayımlanmış olan Wollstonecraft’ın bu ilk romanı için, isminden de anlaşılacağı üzere, yazar, kitabın bir kurgu olduğunu belirtmek zorunda kalmıştır. Diğer taraftan, amacına uygun olarak, yarı-özyaşamöyküsü kıvamında bir eser olan “Mary”i hayata geçirirken Wollstonecraft, “kendini gerçekleştiren bir ‘dahi’ olarak kadın” fikrini okuyucuya sunmak istemiştir.
Mary, 18. yüzyılın edilgen ve zayıf kadın karakterinin yerine, atılgan ve kendi kendini yetiştirmiş kadın figürünü okurlarına sunmakla beraber, eğitimin tek bir yolunun olmadığını ve bilhassa kadın için kendine yetmenin önemini vurgulamaktan geri kalmıyor. Nitekim Mary, geleneksele aykırı, normların ötesinde, sorgulayan ve sürekli yeninin peşinde olan bir kadın…
Rousseau‘dan etkilenen Wollstonecraft, Mary’de “dahi”nin doğuştan değil, hayata geçirilen bir etkinlik olarak düşünülmesi gerektiği fikrini yansıtmak istemiştir. Dönemin ahlakçı ve aşırı duygusal karakterler meydana getiren “duyarlık” ekolüne bir eleştiri olarak da okunması gereken bu kitapta Wollstonecraft, ironik bir şekilde yoğun duygu yüklü, edebi bir dil kullanmıştır. Bu durum ise metni günümüz okuyucusu için anlaşılması zor kılsa da, dönemini yansıtması açısından çok önemlidir. Diğer yandan günlüğü andırır bir rahatlığı da hissettiğimiz bu eser, kurgu dili açısından dönemi için oldukça yenilikçidir.
Fihrist Kitap olarak, Wollstonecraft’ın eserlerini bir bütün halinde Türkçeye kazandırmak ve okuyucuya sunmanın mutluluğuyla…