Tükendi
Stok AlarmıMarx da sömürgeci aydınlar gibi batı-merkezci miydi? Hindistan yazılarında ortaya konan görüşleri nasıl yorumlamak gerekiyor? Sömürgecilikle Avrupa Sosyal Demokrasisinin nasıl bir ilişkisi vardı? Lenin’in Marx yorumunu ayırt edici kılan faktörler neler? Bir zamanlar *tarihsiz halklar* olarak nitelenen çevre ülke halkları nasıl bir evrimle dünya proletaryasının öncü gücüne dönüştü?
Cenk Ağcabay’ın, geniş kapsamlı çalışması Marksizmin Doğu’ya Açılışı bu sorular ekseninde Marksizmi hem savunanların hem de eleştirilenlerin uzun zamandır meşgul olduğu sorulara önemli yanıtlar veriyor.
Öyle ki kitap henüz başlangıcında Birinci Emperyalist Savaş’ta emperyalist anavatanlara destek verilmesine dair üzerine çok konuşulmuş ama layıkıyla analiz edilmemiş çetrefilli bir tartışmayla başlıyor. Burada alınan tutum farklılıklarının kaynağını bir önceki yüzyıla dönerek sömürgeciliğin tarihinde ve Marksist düşüncenin evriminde arayan Ağcabay düşünce tarihi açısından oldukça çarpıcı bir dizi süreklilik tespit ediyor.
Sömürgecilik tarihi ve Marksizmin doğuya göçü gibi konular gerek Türkçe literatürde gerek yabancı dilde oldukça az sayıda çalışma tarafından ele alındı. Marksizmin Doğu’ya Açılışı, bu alanda oldukça kapsamlı bir katkı niteliği taşıyor. Ağcabay’ın savaş, devrim ve sömürgecilik üzerine zihin açıcı analizleri okuyucuya, yerli ve yabancı pek çok kaynağa dayanan zengin bir perspektif sunuyor. Çalışma, Marksizmin Leninist yorumunu sosyal şovenist ve sosyal demokrat yorumlardan ayırt eden ve muzaffer kılan yönleri anlamak adına mutlaka incelenmesi gereken bir kaynak.