İç dünyasında yaşamayı tercih eden ama maceraya atılmaktan da çekinmeyen genç bir kadının İspanya`da başlayan, karşılaştığı tesadüfler sonucu Buenos Aires ve İstanbul`da devam eden hikâyesi, düğümü zor olaylar zinciri... Turaboğlu, okuyucularını aşka, suça bulanmış ihanete, amansız takiplere ve birbirini kovalayan uzun bir “maraton”a sürüklüyor.
Şehir hayatının karmaşası ve kaotik durumun kurguya işlenişi, hızlı ve bir o kadar derin karakterler... Tuğrul Turaboğlu’nun dilinin özünde bu şehir hızı ve hıza bağımlılık, hızdan boğulurcasına bir basıklık ama bir o kadar ferah rüzgârı yüze vururcasına koşturmaca var. Karakterler bir çırpıda sahneden sahneye koştukça o şehir baskısından kurtuluyoruz; rahata kavuşuyoruz.
Evet, hareket dolu bir macera romanı ile ince işlenmiş polisiye arasında bir konumda duran eserleriyle Tuğrul Turaboğlu, okuyucularına farklı bir deneyim sunuyor.
Fihrist damgası ile hak ettiği özeni göstererek yeniden okuyucularıyla buluşturduğumuz Turaboğlu’nun eserlerinin, edebiyatımızda gerekli ilgiyi göreceğini biliyor ve sizlere şimdiden iyi okumalar diliyoruz.