Musa Can Demiralay, Mandalina’da gündelik yaşamın kesitlerini kendine tuval yapıp, sözcüklerden resimler çiziyor. *Şiirinden başka silahı olmayan* her şair gibi onun da, *karla karışık yağıyor göz yaşları* ve *…anıları geçmişte bırakmayı* öğreniyor yazdıkça.
Genç şair hevesli arayışını heceyle anlatır ve o yüzden de, *Sana yakınım / Bir hece daha* demektedir belki. Çünkü *sevilmeye* hevesli bir şiirdir o. Ve hiç beklenmedik biçimde, *Mandalina gibi sev şiirlerimi* der. Genç bir sesin yolunu arama çabaları, ilerisi için umut vaat ediyor; şiirimizin birikimini özümsedikçe yaşamın içinden yeni tuvaller edinip, yeni görüntüler devşirecek bize.
Rahmi Emeç
Musa Can Demiralay, genç yaşında yıldızlara uzanmaya gayret ediyor bir kırık tebessümle. Bazen şiirdışında bağışlanma bekleyen bir uydu bazen şiirin yörüngesinde dönen gezegen oluveriyor. Bazen güzü beklemeden yaprak döken mandalina ağacı, bazen de kokusunu ellerde bırakmaya niyetli yağmur bulutu... Edebiyat merdivenlerini, tez canlılığı ve çalışkanlığıyla süratle tırmanacağını bildiğim sevgili Musa `Can` ile aynı şiirli gezegende yaşamak güzel.
Erkan Kantarcı
Genç bir şairin kaleminden ruhunuza Mandalina kokusu sinmesine hazır olun. Mandalina, yeni nesil şiirin ayak seslerinden bir tanesi. Müsaade edin, hissedeceksiniz...
Kürşat Kağan Arslan