İnsan birleşir ve ayrışır. Bilinen adı doğum ve ölüm. Ruh, doğumla başlayan görünmezliğin adı. Bu görünmezlik ölümsüzdür. Ölüm, kabul görmüş bir yok oluş olsa da bilimsel olarak tanımı karşılıksızdır. Ölüm, ruhu kabul ettiğimizde tanımında karşılık bulur. İnsan, ruhu kabul ettiğinde ölümü tanımlar. Varlık olarak bilinen her hücrenin ölümü, bir diğer hücrenin doğumuna sebep olur. Döngüsel bir zekayı aktarmanın yolu, ezbere dayalı öğretilerin insanlar arasındaki aktarımıyla olur. Bu aktarımı sadeleştirmek kadar basit yaşam yerine, doğanın ötesinde bir güçle birleştirip kendimizi, adına din dediğimiz karmaşanın içinde buluyoruz. Bu öyle bir karmaşa ki onu içinden çıkılmaz bir hale getiriyoruz.