Dünya hayatı uzun, meşakkatli bir yolculuk… Bu yolculukta insan yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla ahiret hayatında üstüne yükler yüklemekte veya üzerindeki yükü atmakta… İlmile amel ile sırtına yüklediği yüklerle bir gün ahirete göçüveriyor insanoğlu… Okuyacağımız bu romanda kahramanımızın geçmişi ile yüzleşmesi, hatalarını görmesi ve uhrevi Yüksek Bahçe’ye olan yolculuğu anlatılıyor. Peki Yüksek Bahçe neresi ve oraya girebilecek mi? Bu soruların cevabı öykümüzde gizli… Baran’ın yolculuğuna katılmaya, bir yandan kendi iç hesaplaşmanızı yaşamaya var mısınız? “Nasıl bir yükten bahsediyordu, yoldan çıkmışlar kimdi ve bu yol ne yoluydu? Bir anda dünyaya dönme isteği duydu içinde, evini özlemişti, yiyecek bir şeyler alıp televizyonun karşısında saatler geçirmeyi özlemişti. Hastanedeyken bahar gelmişti, şimdi evinin oradaki park ne güzel olmuştur!.. Ne olurdu geri gitseydi, parkta yeniden yürüseydi… Hatta biraz kıyak yapılsa da çocukluğundan başlasa belki yanlışlarını düzeltebilir, sevdikleriyle daha güzel bir hayat yaşama imkânı bulabilirdi. Her şeyi ne kadar da özlemişti...’’