Osman Şahin, bugüne değin yazdığı öykülerin arka görüntüsünü kırsal kesimle oluşturdu. Ama arka görüntü ne olursa olsun, onu ilgilendiren insanın kendisiydi. Öç duygusu, şiddet, ölüm, korku, aşk, tutku, cinsellik, kadın-erkek, birey-toplum karşıtlığı ve insanın kendi iç çelişkileri gibi temel duygular hep ilgisini çekti. Öykülerinde, bazen hiç beklenmeyen bir anda, yaşamın çaprazına düşmüş, sıkışmış bir insanın, insanla ve çevreyle olan ilişkilerinin de değişebileceğini anlattı. Çünkü insan, köyde, kentte, çölde, dağın başında, her yerde, aynı insandır; değişmez. Bu kitapta on öykü yer alıyor. "Gölgemin Gölgesi"nde, bitmiş tükenmiş bir yaşamın kaynağına yapılan yolculuğu, Dişler’de, masalımsı, erotik bir aşk öyküsünü okuyacaksınız. Bugüne değin yazdığı en uzun öykü olan ve kendi içinde birbirine bağlı dehliz öykülerden oluşan; gerçekle düşün, düşle karabasanın sınırlarını iyice ortadan kaldıran "Mahşer"de ise okur, çağdaş bir ‘Şehrazat’la buluşmakta ve kadın-erkek ikilemi arasında kalmaktadır. Coşku ve şiir dolu yoğun bir anlatım, zengin bir görsellik... Okur, Kalo’nun Atı ile Ölü Ananın Oğlu’nu, Kara Torba’yı, Altın Dişli Keçiler’i ve Huma Kadın’ı kolay kolay unutamayacak...