Ailesinden en büyük erdemin çalışkanlık ve dürüstlük olduğuna inandırılmış bir kıza ait hikâye istemeyerek girdiği yatılı okul sınavlarında meydana gelen bir olayla başlar.

Sınav sırasında gösterdiği başarıyı çok beğenen öğretmenin biri tam puan vereceğini açıklayınca diğeri hayatta kimseye tam puan vermediğini eğer tam puanda ısrar ederse kendisinin sıfır vereceğini söylemesi üzerine aralarında çıkan kavgaya şahit olur.

Durumu hayretle izleyen kıza gidebilirsin diyerek aldığı notu açıklamadan kapıyı gösterirler, sınav sonuçları okunurken adını duymadığı için durumu açıklamak zorunda kalır.

Öğretmenin kendisi için verdiği mücadeleye minnet duyduğu için hakkını aramaya karar verir. Bunun üzerine gittikleri okul müdürüne durumu anlatarak şikâyette bulunur Müdür en alt sıradan başlayarak isim listesini taramaya başlar ve kızın birinci olduğunu söyler. O anda müdür de dahil odada kim varsa şaşkınlık içindedir.

Kaderini belirleyen bu olay yüzünden kıza kaçış yolu kalmamış, yatılı okula adım atmak zorunda kalmıştır.

Acı tatlı anılarla dolu altı yıllık leyli meccani yani yatılı okul anılarını konu alan hikayeler aslında yazar tarafında karınca kararınca kültür tarihine katkı yapmak üzere tasarlanmıştır.

Ellili ve altmışlı yıllar arasındaki yaşantı sırasında görüp geçirdiklerinin bazıları inanılmaz şeylerdir.

Bu kitap diğer bir yönüyle de küçük yaşta aileleri tarafından yatılı okula verilen öğrencilerin hayatına değinerek, öğretmen kaprisi yüzünden çocukların başına neler gelebileceğini konusunu dramatize etmektedir.

İyi okumalar…