Lanetli Taş," karanlıklar içinde saklanan, y üzerinde ölümcül bir lanet barındıran antik bir mücevherin etrafında dönen, kan donduran bir hikâyedir. Wilkie Collins bu eserde, insanın en karanlık arzularını ve intikamın soğuk yüzünü sergilerken, okuyucuyu Viktorya dönemi İngiltere`sinin gölgeli sokaklarına ve kasvetli malikanelerine sürükler.Rachel Verinder`ın masumiyetini yitirişi ve ailesinin parçalanışı, doğum gününde aldığı ve eski bir lanetin hedefi haline gelen "Lanetli Taş" ile başlar. Bu lanetli mücevherin çalınmasıyla, her biri kendi hırsının ve obsesyonunun esiri olan bir dizi karakterin hayatı alt üst olur.
Korkunç sırlar, yasak arzular ve ihanetlerin ortaya çıkışıyla, "Lanetli Taş" sahip olduğu karanlık güçle onları birbirine düşman eder.
Collins, "Lanetli Taş"ta, bir aile dramını derinlemesine bir psikolojik gerilime dönüştürür. Lanetin kökenleri, karakterlerin kaderleriyle iç içe geçerken, her birinin ruhunu kemiren suçluluk ve pişmanlık duyguları, onları kaçınılmaz sona doğru sürükler. Bu, sadece kaybolan bir mücevherin peşinde koşulan bir hikaye değil, aynı zamanda insanın içindeki şeytani güçlerle ve kendi karanlığıyla yüzleşmesinin de hikayesidir."Lanetli Taş," okuyucuyu şüphe, korku ve gerilimin doruklarına taşırken, aynı zamanda aşkın ve fedakarlığın, en karanlık zamanlarda bile nasıl bir ışık olabileceğini gösterir. Ancak unutmayın, bu ışığa ulaşmak için önce lanetin kalbine inmek gerekir. Bu yolculuk, sizi ve karakterleri, hiçbirinin hazır olmadığı bir karanlığa sürükleyecek.