Kuzey Işıkları
Çağa damgasını vuran Bediüzzaman gittiği yerlerde derin izler bırakır. Sahabe saffetini taşıyan insanlar etrafında hâlelenir 1936 yılında Kastamonu`ya sürgün edilir. İnebolu sesine ses veren en önemli beldelerden biri olur. Çelebiler, Mırmırlar, Fakazlılar gibi güzide insanlar Bediüzzaman`a sahip çıkar. Nazif Çelebi önderliğinde muhteşem bir hizmet kervanı oluşur. Nur`un etrafında pervane olan bir avuç fedakâr çoluk çocuğuyla kervana katılır. Mekke dönemini hatırlatan zorlukların yaşandığı bir dönemde sahabe saffetiyle hizmeti omuzlarlar. Ölüm, hapis, sürgün, tecrit, takip ve ambargo tehditleri altında hizmet ederler. Kadın erkek, çoluk çocuk Risale yazar. Erkekler nur postacılığı yapar, diğer hizmetlere bakar. Risaleleri İnebolu Limanından Anadolu`ya sevk ederler.
Onlar kuzeyi, güneyi, doğuyu, batıyı aydınlatan Kuzey Işıklarıydılar Üstadları gibi kelle koltukta, kefen boyunda çileli bir hayattan sonra emaneti emin ellere teslim etmenin huzuruyla dünya sahnesinden çekildiler. Ektikleri tohumlar zamanla fidan oldu. Bu gün artık İnebolu’da ebedi bir bahar var. Her yerde Nur`lar soluklanıyor. Onlar vazifelerini yapıp dünya kutbundan ahiret kutbuna göç ettiler. Dünyadan götürdükleri ışıklarla cennette nurlar içinde, yetiştirdikleri Nesilleri, bizleri seyrediyorlar. Ne mutlu onlara...