Limya şirin bir köyün kaplumbağa kabuğu kadar küçük ve sevimli bir evinde yaşıyordu. Yaşadığı köy öyle bir köydü ki burada yaşayan insanların hayalleri büyük olurdu. Bu köyde yaşamanın en önemli kuralı da buydu.  
Limya her zamanki gibi koyunları otlatmak için çayıra gitti. Oyun oynarken arkadaşı Zeytin’in birden ortadan kaybolduğunu fark etti. Her yerde onu aramaya başladı. 
Bir de ne görsün!! Zeytin bir kuyunun başında bekliyordu. Zeytin’in bu kuyunun başında ne işi vardı? Koşarak Zeytin’i kuyudan uzaklaştırdı. 
Daha sonra kuyuyu merak edip içerisine baktı. Hiçbir şey görünmüyordu. Kuyu o kadar derindi ki içerisi görünmüyordu.  
Yoksa gitmek için hayallerini kurduğu deniz bu kuyuya saklanmış olabilir miydi?  *** 
Bir su kuyusunun içerisinden hayalini kurduğu denizi fısıldayarak getiren bir çocuğun hikayesi…