Yusuf, o zamana kadar yüzünde görülmemiş bir heyecanla, fasulye çuvallarından birine ilişti. Ali’ye uzun uzun ve dikkatle baktıktan sonra, ağlar gibi bir sesle sordu:
*Siz, ne biçim insanlarsınız?*
Bu sözlerde bir sualin bütün talepleri, anlayamamanın bütün isyanı toplanmış gibiydi.
Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf`ta bizi, farklı iktidar ilişkileriyle, hayatın zalimliği ve insanların zorbalıklarıyla karşı karşıya getiriyor. Gerçekçi bir hayat ve insan portresi çizerken, aynı zamanda çarpıcı bir toplum eleştirisi ortaya koyuyor. Öte yandan garip tabiatlı, saf, yaban, toplumsal düzene uyum sağlayamayan, haksızlığa ve zulme isyan eden Yusuf’un trajik hikâyesi de anlatılıyor Kuyucaklı Yusuf`ta.
Seksen yıl öncesinde kaleme alınmasına rağmen anlatılanların güncelliğini hala koruduğu bu ölümsüz roman, hiç şüphe yok ki Türk edebiyatının en değerli eserlerinden biri.