42 saatti bulan esareti ve çaresiz bekleyişi devam etmekteydi genç adamın. Her tarafı uyuştuğu için artık acı da duymaz olmuştu. Tek sıkıntısı, susuzluktan yanaydı. Bu yüzden yorgunluktan bitkin düşmüştü. Ancak gün ağardığından beri iğrenç sıçanın ortalarda olmayışı biraz da rahatlamasına sebep olmuştu. Uykusuzluktan bitap haldeydi.
Lakin gözlerini kırpmaya dahi ödü kopuyordu.
“Ya farenin beklediği de buysa!”