“İki uçlu duygu durum bozukluğu”. Halk arasında böyle ifade ediliyor. Ben “kutuplarda yaşamaya çalışan ve sürekli tepişen küçük pembe bir fil” diyorum. Bu daha sevimli oluyor. Çoğu zaman aynı şeyi düşünüp aynı dille konuşamıyorum insanlarla, böyle olunca farklı dillerle susmayı tercih ediyorum. Beynimin içine sığmıyor küçük pembe filim, hep bir heyecan, hep bir fantezi peşinde. Yakalanmıyor da durulmuyor da. Ben de faydasını yakalamaya çalışıyorum, çok hızlı düşünebildiğim için, sevdiklerimi dinleyip onlara iyi gelmeye çalışıyorum. İşimde daha hızlı analizler yaparak başarılı olmaya çalışıyorum. Ve en önemlisi, madem bir yanardağ var içeride, yazarım ben de öyleyse. Kim okursa okusun, var herkese bir eğlence. :) Ben çıktım bu yola, tek başıma, kararlı ve sabırsız. Çünkü öteki türlüsünü geçmiştim ve geçmişe bakmazdı bu yürek, ileri, hep ileri…