Tükendi
Stok Alarmı‘’Ben Kutular Ülkesi’nden Güneş. Bu ülkedeki herkes, dokuz yaşına girdikten sonra, sadece görebilmeleri için delikleri olan o aynı renkte ve şekildeki kutuları giymek zorundaydı. O kutuyu giymeme sadece iki gün kaldı.’’ demişti minik bedendeki Güneş, karşısında duran yeşil ağaca…
... Sadece iki gün sonra o kutuya girecek olmasıyla birlikte o ağaçlara artık tırmanamayacak, onları rahatça hissedemeyecekti Güneş. En önemlisiyse artık sarılamayacaktı sevdiklerine...
Sizce Güneş o kutuyu giyecek miydi? Bedeni karanlığa hapsolacak mıydı? Özgürlüğü alınacak mıydı elinden? Başka bir seçenek var mıydı ki? Kutu giymesi tek seçeneği miydi Güneş’in?
Hadi gelin Güneş’in o karanlık kutuya girip girmediğine birlikte bakalım. Ve bir de fark edin, siz de Kutu Ülkesi’nden misiniz? Yoksa değil misiniz?