İktidardaki sizi eşiti olarak görmez, dolayısıyla o sizinle asla tartışmaz, size fikir danışmaz, sizden bir şey öğrenmez, itiraz kabul etmez, size hak vermez, hatasını kabullenmez, kendini ve kendi doğrularını asla sorgulamaz, size karşı dürüst davranmaz, eşit mesafeye girmez, beğenisini belli etmez, sizinle sırlarını paylaşmaz, dertleşmez, sohbet etmez, dostça şakalaşmaz, gülmez...
O sizi daima ötekileştirir, dışlar, aşağılar hatta sizden iğrenir, kuşkulanır, dürüstlüğünüzü sorgular, açığınızı kollar, tahrik eder, ısırır, hırpalar, hesap sorar, azarlar, bağırıp çağırır hatta böğürür, sizi hep suçlar, haddinizi bildirir, rezil eder, alay eder, yıldırır, küçümser, hafife alır, hor görür, tersler, dudak büker, harcar, ezer, sırtını döner, şikâyet eder, iftira atar, sizi utandırmaya çalışır, eninde sonunda da size daima hakaret eder...
Farklı sanat dallarından birçok aydının bir araya gelerek hazırladığı İktidarsız dergisi, yayın hayatı boyunca takipçileri için keyifli bir sanal uğrak olmuştu. Yiğit Bener, İktidarsız’da yayımlanan sivri dilli yazılarından bir seçki olan bu kitapta, bütün çağrışımlarıyla iktidar olgusunu ironik bir dille eleştiriyor. Aile reislerinden devlet büyüklerine, hayatımızda iktidar figürü olarak yer işgal eden bütün muktedirler bu paylamadan nasibini alıyor.