*Ben kimim?* sorusunu yanıtlamak hep zor gelmiştir. *Kim* olmak sorusunun cevabı sonsuzdur aslında. Yaşadıkça doğar, solar, ölür; yeniden başka bir şeye evrilir, değişir, filizlenir, büyür, küçülür ya da devleşiriz.
Bu süreçte acı da çekeriz, şefkat bulutlarıyla da ıslanabiliriz. Yol bu; sapabilir, yanlış yönlere gidebiliriz, çatışıp kaybolabiliriz de. Oysa kaybolduğumuzu, zorlandığımızı düşündüğümüz bu yolda *doğru*yu bulmak kolaydır.
Doğru Yol’un iki anahtarı vardır. Birincisi kişisel bilinç dışı yani bize ait DENEYİMLERİMİZİN şifreleri, ikincisi kolektif bilinçdışı yani atalarımızın deneyimleri, (evrensel bilgi) şifreleri. Bu her iki şifre arasında bir kapı vardır. Önemli olan o kapıyı (gölgelerimizi) açabilmemizdir.
*Kuşaklar Müzesi* gölgeler kapısını bulabilmek, *iki anahtarı* nasıl kullanacağımızı bilmek için yazılmıştır.
Bu müze, bütün *Kim*lere özeldir.