*Kuş Bakışı*, yaşadığımız coğrafyaya, ürettiğimiz kültürel dünyaya ve yaptığımız tarihe çıkabildiğimiz tepeden, tırmanabildiğimiz yükseklikten/yukarıdan, dışarıdan bakmaktır. İçinde olduğumuz veya içimizde olan mekâna ve değerlere dışarıdan, onları kuşatarak ve konumlandırarak bakmaktır. Alışık olduğumuz gelenek, norm ve törelere belli bir *mesafe* koyarak bakmaktır. Kroki çizmeye, harita yapmaya benzer. Detay ve bilgi vermez; yön, tasavvur, kanaat, perspektif ve konum verir. Tümdengelimden ziyade, kesin olmayan tümevarıma yaslanır. Müellifin aklının (düşünmenin) yiyebildiği fırın ekmeklerinin/somun’un sonucu olan *ilham*lardır. İlham/sezgi, Sufilerin bizi kandırmaya çalıştıkları gibi *dışarıdan* gelmez; kendilerinin de ifade ettikleri gibi *içimizden* (batın) gelir.