*…Cenevizliler, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Süryaniler, Türkler, Kürtler, Iraklılar, Siyahlar ve Translar isyan etme noktasına gelmiş. Kurtuluş çok bozulmuş. Suriyeliler basmış muhiti. Üstelik Suriyelilerin gelişinden daha bir ay geçmeden hırsızlık, uğursuzluk, âlemcilik, gasp ve fuhuş başlamış semtte...*
*...Kendisine taşınacak bir semt arıyordu Barış. Adalara gelmek en çok istediği şey olsa da, kış tarifesi vapur saatleri mesai saatlerine bir türlü denk gelmiyordu. ‘Kurtuluş olabilir o vakit,’ dedi. Her kültürün iç içe yaşadığı bir semt çok cazip geliyordu medeni bir insana neticede.
‘Olmaz oğlum,’ dedim pişkin pişkin... ‘Kurtuluş çokbozuldu, başka semt bulalım sana.’
‘Şaşırdım bu söylediğine,’ dedi.
‘Daha yeni sordum Pakrad Abi’ye, Kurtuluş harika bir semt dedi.’
‘Nesi harika be!’ dedim; demez olaydım...*
Hayko Bağdat, kimsenin kimseyi beğenmediği yurdumuzda yeni kitabı Kurtuluş Çok Bozuldu ile kahkaha ve gözyaşını aynı satırlara sığdırırken, uzun yıllar yerini kaybetmeyecek bir çentik de atıyor edebi hayatımıza...