Kurşun, bir insanın ensesini parçaladıktan sonra yolunu huzla sürdürdü. Ay öyküsü yazmayı tasarlayan yazarın masasına düştü.
Yazar şaşırdı. Nerden gelmişti kurşun. Masanın üstünde duruyordu Kanlıydı.
- Bir insanı öldürdüm, dedi kurşun, derinden gelen, kaygılı bir sesle.
- Yazarın yüzü gerildi. Eliyle cigarasını aradı, bulamadı. Masayı taradı gözlriyle, igara paketinden çıkardığın cigarayı yaktı.
- -Neden, dedi dişlerini sıkarak.
- Bir yazardı öldürdüğüm, düşüncesinden ötürü öldürüldü. Dedi kurşur.’’