Kur`ân`ı Kerîm okurken satır aralarına dikkatlice bakmak gerekir.
İnsan Sûresinde geçen Onlar yemeği, kendileri seviyor olmalarına rağmen miskine, yetime ve esire yedirirler.
Bu ayette geçen miskin ve yetim genel olarak birbirine yakın iki kavramdır. Ancak esir kelimesi bu iki kelimeden biraz uzaktır. Çünkü esir, düşman tarafından ele geçirilmiş kişidir. Kişi fıtri olarak esire düşmanlık besler. Çünkü onunla savaşmış, savaş sonucu onu yakalamıştır. İşte Rabbimiz, bize yemek yedirilecek kimselerden bahsederken öncelikle miskinden, sonra yetimden, sonra da esirden bahsetmektedir. Burada dinimizin şu inceliğine/hikmetine ulaşabiliriz:
Rabbimiz, düşmanca saldıran ama başaramayıp senin eline esir düşen bir kimseye bile iyilik yapmanı istiyor. Onu da himayene almanı istiyor. Onu da korumanı istiyor. Seninle savaşmış olsa da şimdi eli kolu bağlı ve senin göstereceğin insanlığa bakacak. Ona öyle bir örnek davranış göster ki, sana saldırdığı için utansın. Ne kadar iyiliksever ve yardımsever olduğunu elindeki ekmeği paylaşarak göster. Çünkü düşmanın seni en yakın bu mesafeden tanıyacak. Senin ona yapacağın bir iyilik onun İslam ile müşerref olmasına vesile olacaktır.
Esire iyi örneklik sergileyen kişi esiri kazanmış olur. Dinimizin ahlaki açıdan ne kadar yüce olduğu bu ayetten anlaşılmaktadır. İşte Kur`an`dan Hikmetler derken bu incelikleri yakalamak ve Rabbimizin mesajının daha iyi anlamayı murat ediyoruz.
Gayret bizden muvaffakiyet Allah`tandır..
- Murat Padak