Her ne kadar bilginin değeri objeye uyumuna bağlı kabul edilip, yapılan araştırmalarda gösterilen cehd ve gayretler sonucu nesnellik elde edilmeye çalışılmış olsa da tarih, bu çalışmalara nesnelliğin peşinden gidenlerin öznelliklerini yansıtan bir ayna olma vasfıyla şahitlik etmektedir.

Bu bağlamda tefsir geleneğimiz içerisinde karşılaştığımız murad-ı ilahi’yi tespiti hedefleyen, anlam ve yorum adına ortaya konan her eser, kendi iç tutarlılığı açısından nesnelliği amaçlarken parçasını oluşturduğu genel fotoğrafta subjektif anlama ve yorumlama çabasını göstermektedir.

Nesnelliğin hegemonyasındaki öznellik kavramına “öznel” olabilme hakkı tanıyan elinizdeki bu eser, kimi zaman varoluşla birlikte anlamlandırılan kimi zaman ise tabii ve tabi bir olgu olarak karşımıza çıkan öznelliği tefsir/te’vil, rivayet/dirayet gibi temel tefsir kavramlarıyla, en nesnel tefsir metodu kabul edilen Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsiri üzerinden göstermeyi hedeflemektedir.