Kur’an’ın ilk muhatabı Hz. Peygamber ve onun ashabıdır. Onlar, Kur’ân’ı anlamak ve ondan layıkıyla istifade edebilmek için ellerinden gelen gayreti göstermişler ve büyük ölçüde ondan yararlanmışlardır. Bu yüzden Kur’ân’ı doğru bir şekilde anlama ve sağlıklı bir şekilde hayata geçrime işi, bizler için bir teori yahut bir ütopya değil, tarihte pek çok örneği olan bir gerçektir. Dolayısıyla o ilk muhatapların Kur’ân’dan ne anladıkları bizim için son derece önemlidir. Bu yüzden biz, Kur’an ayetlerini anlarken, öncelikli olarak onların Kur’ân’dan ne anladıklarına ve onun gereklerini hayata nasıl geçirdiklerine bakmak zorundayız. Bu yüzden ayet ve sûrelerin nüzul ortamlarını, yani onların iniş sebeplerini ve indikleri dönemin şartlarını bilmek son derece önemlidir.